Silahlı 500 kişi Kabe’yi işgal etti

Suudi Arabistan askerleri işgalcilere karşı giriştiği saldırıda 100 kişiyi kılıçtan geçirip rehineleri kurtardılar.

Kabe’yi işgal ederek 90 kişiyi rehin alan işgalcilerin, “Mehdiciler” adlı bir tarikata mensup oldukları belirtildi. Şii Müslümanların lideri, saldırının Müslümanlar arasında ayrılık yaratmak isteyen Amerika’nın bir planı sonucu uygulandığını öne sürdü.

Suudi Arabistan Askeri Birlikleri Kabe’de ateş etmek günah diye kılıç ve bıçak kullanarak işgalcileri etkisiz hale getirdiler.

Hicri yılın 1400’üncü yıldönümüne rastlayan Kabe’nin işgali olayı, İslam dünyasında büyük tepki yarattı.
Fotoğrafta dün silahlı 500 kişi tarafından işgal edilen ve daha sonra askeri birlikler tarafından kanlı bir çatışma sonunda kurtarılan Kabe görülüyor. Kabe 630 yılında Müslümanların eline geçmeden önce, içindeki zemzem suyundan ötürü putperestlerin de kutsal yeri sayılırdı. Kabe’nin işgali Müslüman dünyasında büyük tepki yarattı.

4. sayfadan devam;

Riyad – 500 kişilik silahlı kalabalık bir grup Mekke’de Mescid’ül Haram’ı basarak 90 kişiyi rehin aldı. Ancak Kuveyt Haber Ajansı’na göre olaydan kısa bir süre sonra harekete geçen Suudi Arabistan askeri birlikleri düzenledikleri bir operasyonla rehineleri kurtardı.

Silahlı bir grup, dün sabah Hicri Yılın 1400’üncü yıldönümünde namaz sırasında camiye girerek 90 kişiyi rehin aldı. Baskın sırasında iki emniyet görevlisini öldüren saldırganlar, aralarında bulunan bir şahsın peygamber olarak tanınmasını istediler. Suudi Arabistan Güvenlik Kuvvetleri camiyi kordon altına aldı. Bu arada Tunus’taki Arap zirvesinde bulunan Veliaht Prens Fahd Bin Abdülaziz ve Fas’ta bulunan Savunma Bakanı derhal Mekke’ye döndüler. Caminin tanklar tarafından da kuşatılması üzerine işgalciler ateş açtı.

Bu arada Suudi Arabistan askeri birlikleri Kabe’de ateş etmek günah diye saldırgan işgalcileri bıçak ve kılıç kullanarak etkisiz hale getirip rehineleri kurtardılar. İşgalcilerden 100 kişi öldü.

Mescid’ül Haram’ı basan kişilerin, Hazreti Ali’yi tanıyan Şii Mezhebi’nden ayrılmış “Mehdiciler” oldukları öğrenildi. Suudi Arabistan Haber Ajansı işgalcileri gözü dönmüş sapıklar olarak nitelerken olayı, inanılması zor bir saldırı olarak değerlendiren İslam çevreleri, saldırganların derhal cezalandırılmasını istediler. Şii Müslümanların lideri Sait Ali Umeya, “Saldırı, İslam dünyasının dikkatini başka yere çekmek ve Müslümanlar arasında ayrılık yaratmak isteyen Amerika’nın planıdır” şeklinde konuştu.

Kabe’nin işgali / Süleyman Demirel’den açıklama

Kabe’nin işgalini, Başbakan Demirel, MHP Lideri Türkeş ve MSP Genel Başkan Yardımcısı Kazan, verdikleri demeçlerle kınamışlardır.
Başbakan ve AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, “Bu hadise son derece üzücü ve menfur bir olaydır. Bu hadiseyi lanetliyorum” demiştir.
Demirel dünkü AP ortak grubunda, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kabe’nin bütün Müslümanların kıblesi olduğunu hatırlatmış, şöyle konuşmuştur;
“Her türlü kavganın, zulmün, kan dökmenin haram olduğu bu mukaddes beldede kan dökülmüştür. Bu hadise, ister sapık bir cereyan, ister komünizm, ister emperyalizm adına yapılmış olusn ,son derece üzücü ve menfur bir olaydır. Saldırı bütün Müslümanların inançlarına yapılmıştır ve Hicret’in 15. Asrının ilk gününde olması ayrıca dikkat çekici ve üzüntümüzü artırıcıdır. Asrımızda hiçbir mukaddes mevhum, hiçbir sınır tanımayan anarşi, ta Harem-i Şerif-e kadar uzanmıştır.
Hadiseyi lanetliyorum. Cenab-ı Allah’ın bu gibi sapıklıklardan memleketimizi, milletimizi, bütün İslam alemini korumasını diliyorum.

Türkeş ve Kazan’dan açıklamalar / Kabe’nin işgali

MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, Harem-i Şerif’in işgali olayı ile ilgili olarak dün verdiği demeçte “Bu saldırı aslında bütünüyle İslam alemine yönelmiştir” demiş ve “Saldırıyı şiddetle kınadıklarını kaydetmiştir.
“Müslümanların en kutsal yerlerinden birisi olan Harem-i Şerif’e bir grup İslam’dan nasibini almamış kimsenin, silahlı baskın yapmasının ibret ve dehşet verici olduğuna” dikkati çeken Türkeş “Bu menfur saldırının, Hicri 1400’üncü yıla girdiğimiz güne tesadüf etmesi ise teessürümüzü daha da artırmaktadır demiştir.
MSP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Kabe’nin işgali olayını kınamış ve bu olayı “Dış güçlerin oyunu” olarak nitelendirmiştir.
Mekke’deki olayla ilgili olarak bir demeç veren Kazan, şunları söylemiştir;
“Bir milyarlıs İslam aleminin kıblesi ve manevi merkezi olan Mekke-i Mükerreme’deki Harem-i Şerif’e vaki olan menfur tecavüz olayını nefretle kınıyoruz. Her türlü fitne ve fesat hareketinin dışında tutulması ve bu gibi hareketlerden korunması lazım gelen bu mukaddes mabed çevresindeki olaylar, bizce dış güçler tarafından çok iyi planlanmış bir tertipten başka bir şey değildir.
İslam dünyası, artık yeni Lawrence’lara kanmayacak ve bu tertiplerle aldatılamayacak, er geç layık olduğu birlik ve beraberliğe kavuşacaktır.
Kardeş Suudi Arabistan yöneticilerinin, bu tertibin iç yüzünü ortaya çıkaracaklarına ve dış güçlere uşaklık eden hainleri, bir milyarlık İslam alemnamına layık oldukları şekilde cezalandıracaklarına inanıyoruz.”

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Yamani, “İşgalcilere en şiddetli cezayı vereceğiz” demiştir.

Türkiye’nin Cidde Büyükelçisi Fikret Bereket, Suudi Arabistan’da en şiddetli cezanın kafa kesme olduğunu söylemiş, “rehineler arasında hiçbir Türk vatandaşının bulunmadığını bildirmiştir.

Yamani, “Kabe, tanklar ve askerlerle çevrilidir. Fakat hiçbir güvenlik mensubuna, ateş emri verilmemiştir” demiştir.

Cidde’deki yabancı gözlemciler ise, “Güvenlik kuvvetlerinin çok başarılı bir taktik uyguladıkları” görüşünde birleşmişlerdir.

Yabancı gözlemcilere göre “Kabe’yi kuşatan güvenlik güçleri, büyük bir dikkat ve sabırla bekleyerek, içerdeki işgalcilerin dayanma güçlerini kırmaya çalışmaktadırlar. Bu plan şimdiye kadar başarıyla uygulanmış, dayanma güçlerini yitiren işgalciler kapıları açıp gruplar halinde dışarı çıkmaya başlamışlardır. Dışarı çıkanlar ise güvenlik kuvvetlerince yakalanmaktadırlar”
Enformasyon Bakanı Yamani, “Şu ana kadar 170 işgalcinin ele geçirildiğini” söylemiş, “içerde 30 kadar işgalci daha bulunduğunu biliyoruz. Onları da çok geçmeden ele geçireceğiz” demiştir.

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Muhammed Yamani, dün yaptığı açıklamada “Saldırganlardan kurtarılan Mescid-ül Haram da sadece birkaç silahlı kişi kaldığını ve hepsi 200 kişi olan baskıncıların acımasızca cezalandırılacaklarını bildirmiştir. bakan, etkisiz hale getirilen olay faillerinin hepsinin Suudi Arabistanlı olduklarını ve 30 kişiyi rehine aldıklarını da açıklamasına eklemiştir.
Resmi açıklama
Bu arada Suudi Arabistan hükümeti tarafından yapılan resmi açıklamalarda “olayı yaratanlar arasında yabancılar bulunduğu yolunda bir kanıt görülmediği, kutsal emanetlerin ve mabede ibadet için gelenlerin zarar görmemesi için silah kullanılmadığı” belirtilmiştir.

Olaylar sırsında 2 kişinin öldüğü, 8 kişinin de yaralandığı resmi kaynaklar tarafından bildirilmiştir.

Baskın sırasında olay yerinde olan Hamid İbrahim adında bir görgü tanığı ise resmi açıklamaların aksine “Silahlı eylemcilerin çok sayıda muhafızı öldürdüklerini” ileri sürmüştür.

Amin Abdülgani adında Mısırlı başka bir görgü tanığı ise “Güvenlik kuvvetlerinin saldırganlara karşı önce gözyaşartıcı gazlar kullandıklarını” ileri sürmüştür.

Öte yandan Kahire’de çıkan “El Ehram” gazetesi telefonla yaptığı görüşmelere dayanarak, işgalcilerin 1000 kişi, saldırı sırasında camide bulunanların ise 5000 kişi olduğunu yazmıştır. Aynı gazete, rehineler arasında çeşitli ülkelerden Mekke’ye gelen hacı adaylarının da yer aldığını ileri sürmüştür.

Gazete, silahlı saldırı olayının nöceki Salı günü sabah namazında başladığını ve silahlı kuvvetlerin 2 saat sonra olay yerine vardığını, asıl yoğun çarpışmaların ise Salı akşamı meydana geldiğini iddialarına eklemiştir.


170 kişinin kolları kılıçla uçuruldu

Kolları kesilenlerin yaşama imkanı olmadığı ve feryatlarının, infaz yerinden çok uzaklarda duyulduğu bildirildi.
İki hafta nöce Kabe’yi basan fanatiklerden hükümet kuvvetlerince sağ olarak ele geçirilenlerin kolları kesilerek cezalandırılmaya başlandığı açıklandı.
Suudi Arabistan Kralı Halid’in emri ile kurulan askeri mahkemede yargılanmaları biten 170 kişi peşpeşe kılıçla kollarından doğrandılar.
Bunların hiçbirisinin yaşama imkanı olmadığı ve feryatlarının uzak yerlerden duyulduğu da verilen haberler arasında.

Öte yandan Kabe işgali sırasında çıkan çarpışmalarda yakalanan askerler Veliaht Abdülaziz tarafından yattıkları hastahanelerde ziyaret edilerek kendilerine geçmiş olsun denildi ve ödüllendirildiler. Son rakamlara göre çıkan çarpışmalarda 60 hükümet askeri ile 75 işgalci ölmüşlerdi.