Yabancı gözüyle Atatürk

Cumhuriyetin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından Ulus gazetesinde “Ecnebi Göziyle Atatürk” başlıklı haber;

Büyük adamlar yetiştiren bir ırk, her halde büyük bir ırktır. Bir kavmi anlamak için onun liderlerini tetkik etmekten daha iyi bir vasıta yoktur. Bugün herhangi bir yerde kendisinden üstün devlet adamı bulunmıyan Mustafa Kemal kadar büyük liyakatli bir zatı, türkler nadiren yetiştirmişlerdir. Binaenaleyh Türkiye’yi tetkik etmek için arıyacağımız en iyi yol, onun siyasî heyetinin başındaki zatla işe başlamak ve halâskâr, müncî, millî kahraman ve cihanşümul devlet adamı olan Cümhur reisini tetkik etmektir.,, “ … Mustafa Kemal’le, hiç birisi iki saatten kısa olmamak şartiyle yaptığım müteaddit ve yorucu mülâkatlar bana, karşımdaki zatın harikulâde küvette ve mükemmel sıhatte bir adam olduğuna şahadet edebilecek kanaati vermişti. Akıllara hayret verecek kadar keskin ve çalışkan olan dimağî faaliyeti, cihan harbinden beri geçen yorucu yıllarda milleti için hayretlere şayan neticeler elde etmiş ve hiç şüphesiz daha bir çok seneler de devam edecektir.

Charles H. Sherril Amerikanın sabık Türkiye Büyük Elçisi

Şarkî Avrupa’nın en ucunda yaşıyan milletlerin, sulh içinde yaşamaları ile beraber, inkişaf ve terakkilerini de temin edecek olan Balkan sây ve gayretinin başında bulunan en kuvetli simalarından biri Kemal Atatürk’tür.,, Kemal Atatürk’ ün vaziyeti hayranlığa değer “Atatürk şimdi hem memleketinin kalkınma ve yeniden imarını amir bir siyasa, hem de gerek komşuları, gerekse bütün dünya ile dostça münasebetler tutma yolunu tutmaktadır. Programı şudur: “İçeride barış ve dışarıda barış esas prensiplerimizden biridir.,, Atatürk barışı samimî olarak istiyor. Mazideki savaşların, memleketinin başına hesapsız ziyanlar getirmiş olduğunu bildiği gibi bu savaş bahsi hususunda da bu derece hassas ve müdrik olan yegâne kudretli önder görünmektedir.

Bugün dünyanın hiç bir yerinde Türkiye’nin karşılaştığı pedagojik meselelerden daha büyüğü olmadığı gibi hiç bir yerde de kimse tarafından bu hususta Cumhur Reisi Kemal Atatürk’ten daha katî ve cessur teşebbüslere girişilmemektedir.

Hester Donaldson Jenkins Nevyork – Times’den

“Tarihte büyük bir diplomatın veya meşhur bir kumandanın hayatını okuduğumuz zaman onun yüzünü, sözünü, bakışlarını tahayyül etmekten zevk duyar ve kendi kendimize: «Onu görsek ve tamsak ne iyi olurdu.» deriz. Bugün Türkiye’nin mukadderatı – m idare eden büyük diplomat, büyük asker ve büyük inkılâpçı Kemal Atatürk’ün heyecanlı hayatını yıllar geçtikten sonra hayranlıkla öğrendikleri zaman, hiç şüphesiz çocuklarımız da böyle düşüneceklerdir. Ateşli bir inkılâpçı olduğu için haftalarca müddet sultanların zindanlarında yatan, kumandanlık yaptığı zaman galip gelerek ülkesine istiklâlini kazandıran, devlet reisi sıfatiyle cümhuriyeti ilân edip kurumlandıran Atatürk’ün hayatı elbette ki heyecanlıdır.. “… Fakat Kemal Atatürk’ün karakterinin bir cephesini göstermek iti bariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anla – tıyordu. Birdenbire durdu: “ Görüyorsunuz ya, dedi, birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum.,, Cesaret ve zekâsından başka yüreği bu kadar âlicenap olan böyle bir Şefin, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?„

George Benneb Vu’den

“Büyük harp, birçok şöhretlerin meydana çıkmasına veya ölmesine sebep olmuştur; fakat bu umumî felâketin el uzatmadığı şöhretler arasında beynelmilel bir ileri gelme mevkiine yükselen ve bilhassa da bundan sonra dünya nazarındaki prestijini büsbütün yükseltenlerin en başında gelen ve bunların en şayanı dikkati olan, şüphesiz ki modern Türkiye’nin kurtarıcısı olan Gazi Mustafa Kemaldir.,,

Hans Froem bgen I Western Mail’den

“Kemal Atatürk ile yüzlerce asrın derinliğinden kahraman bir ruh aydınlığa yükseliyor ve bu ruh, dünyanın, esarete düşmüş kısmalarındaki milletlere hüriyet ve kurtuluş yolunu gösteriyor. Onun hüviyeti, Nil sahillerinden eski Çin denizlerine kadar uzanan bir efsane olmuştur. Bununla beraber o gene kendi milletinin ortasındadır. Olgun ve kemale ermiş zekâsiyle, münevver ve ileri gençliğin yorulmak bilmez kudret ve ciyadetine mazhar olan o, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle bir dâhinin neler yarattığına dair cihana fevkalâde heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.,,

Herbert Melzig

“Bugün Kemal Atatürk, yaratmış olduğu eserlere bakarak pek haklı olarak kendisine muvaffak olmuş bir adam nazariyle bakabilir, çünkü Atatürk, her şeyden üstün olarak, türk milletine şimdiye kadar mazhar olmadığı bir saadet getirmiştir.,,

Corel Hautman Belfat Telegraph’dan

..Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda Türkiye­nin aslâ değişmiyeceğini ve değişmeden öleceğini ilân etmişlerdi. Halbuki ölmeden, değişti. Hem de kökünden ve baştan aşağı değişti. İtikatlar, âdetler, usuller tamamen yıkıldı. Son döküntülerini de ecnebî zırhlıları ve kapitülâsyonlar gibi memleketten sürüp attılar. Türkiye ruhunu değiştirmişti: Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar… Bu nasıl oldu? Sadece oradan bir insan geçti. Orta boylu, herkes gibi yürüyen, bakışları ve gözlerinin ışığı müstesna bir insan… Onun ismi “Mustafa Kemal’’ dir.„

Raymond Cartier “Le Nouvelliste” ten

10 Kasım 1938 / Ulus Gazetesi Arşivi